Otomasyon, hasarı, zamanı ve maliyeti en aza indirirken malzeme akışını optimize eder. Çalışanlar, tekrarlayan süreçler yerine daha karmaşık görevlerin üstesinden gelmeye hazır hale gelir. Otomatik palet elleçleme ayrıca daha az bakım ve enerji gerektirir ve genellikle 2 yıl içinde yatırım geri dönüşümü sağlayarak üretkenliğe ve güvenliğe katkıda bulunur.
Otopilotlar, tüm görevleri güvenli bir şekilde tamamlamak ve aynı zamanda manuel olarak da operatörlerle birlikte çalışmak üzere programlanmıştır. Yerleşik güvenlik tarayıcıları ve engel algılama birimleri, ekipmanların yolundan geçen engellere göre tepki vererek çarpışmaları önler. Yük sensörleri ve görüş kameraları ayrıca doğru ve güvenli yük taşıma sağlar.
Tüm Autopilot ekipmanları, Toyota Sipariş Yöneticisi tarafından kontrol edilir. Bu yazılım bağımsız olarak veya depo yönetimi ve üretim sistemleri ile bir iletişim katmanı olarak çalışır. Sipariş Yöneticisi, akıllı filo kontrolü ve ERP/WMS entegrasyonu sayesinde mal depolama, sipariş, trafik ve akışını takip eder.
Otopilotlar, CO2 emisyonlarını azaltırken %30'a kadar daha fazla enerji tasarrufu sağlayan Lityum-iyon akülerle donatılabilir. Otomatik şarj özelliği sayesinde, ekipmanlar, personele veya şarj odalarına ihtiyaç duymadan görevler arasında hızlı bir şekilde şarj edilebilir ve bu sayede tam otomatik hale gelmektedir.
Toyota'nın Autopilot ekipmanlarının benzersiz avantajı, bir navigasyon sisteminin çalışmayı destekleyebilmesidir. Rreflektörler yoluyla veya doğal navigasyon sisteme (veya her ikisi birden) adapte edilebilir. Bir depo alanına girdiğinde doğal navigasyon ile çalışırken diğer alan reflektörler yardımıyla referans noktalarını kaydederek çalışabilir. Bu da otopilotun doğal ve reflektörlü navigasyon arasında sorunsuz bir şekilde geçiş yapması ile mümkündür. Bu, doğal ve ikili navigasyonda özdeş olan lazer tarayıcı sayesinde mümkündür, bu nedenle çift navigasyon sistemine dönüştürmek için ortama sonradan da reflektörler kolayca eklenebilir.