Enerji Verimliliği, daha düşük maliyetlerle daha düşük emisyona ulaşabilme ölçüsüdür. Lityum İyon aküler, kullanılan enerjiyi ve sisteme aktarılan gücü daha dengeli bir şekilde sağlarken, şarj süresinin kısa olması sebebiyle zamandan tasarruf sağlar. Lityum İyon teknolojisini keşfetmek işletmenizin sürdürülebilir kazançlarına ışık tutacaktır.
Bir Lityum İyon aküsü "Lityum Tuzu" ile diğer kimyasal elementleri karıştırarak yüksek güç ve performans ortaya çıkmasını sağlar. Diğer akülere göre en önemli avantajı, yoğun enerji birikimini küçük bir alanda depolayabilmesidir. Toyota piyasadaki en yüksek yoğunluğa sahip elementeleri kullanır. Bu sayede aynı hacimde daha fazla enerji elde edilmesi sağlanır.
Sonuç olarak Toyota'nın orjinal Lityum İyon aküleri çok sayıda yük dengesine dayanabilir ve güvenilirliklerini sağlayan elektronik kontrolörlere sahiptir. Her bir şarj döngüsünde daha az enerji sarfiyatı ve daha yüksek güç üretir.
Lityum İyon akü teknolojisi, karbondioksit salınımınızı yaklaşık olarak %20 oranında aşağıya çekecektir. Tüm müşterilerimizin sürdürülebilir enerji dönüşümüne katkı sağlayacağımız konusunda kararlıyız.
Ekipmanlarınız olabildiğince etkin ve verimli çalışabiliyor mu? Planlanmayan arıza ve duruşlarınız olduğunu biliyoruz. Lityum İyon aküler bu süreleri minimumda tutmak için çok önemli bir etkendir. Alternatif akü teknolojilerine kıyasla enerji üretirken daha az ısı yayarlar ve şarj seviyeleri ne olursa olsun sabit voltaj iletirler. Kurşun Asit akülere kıyasla %30 enerji sarfiyatı sağlarlar.
TOYOTA olarak, teknolojimizi ve hizmetlerimizi her zaman sizlere daha fazla avantaj yaratacak şekilde geliştiriyoruz. Yeni 630 Ah akümüz ile Reflex ürün grubunda yaptığımız çalışmalarda 8 saat aralıksız takviye şarj gerekmeden sorunsuz performans göstermiştir.
Güvenlik ve iş sağlığı işletmeler için en önemli husustur. Her şekilde, bu husus sadece kullnıcıların sorumluluğunda değildir. TOYOTA olarak kendi içimizde olduğu gibi sizlerin de güvenliğinizi ve kalite adımlarınızı ön plana larak teknolojimizi hep daha yukarıya taşımaya özen gösteriyoruz.
Tüm Lityum İyon akülerimizin içinde silindir şeklinde birbirine değmeyen hücreler kullanılmaktadır. Herhangi bir hücrede olası bir güvenlik sorunu varsa bir diğerine etki etmesi minimize edilmiştir.
Her Lityum İyon akü birbirine bağlı hücre grubundan oluşur. Akünün ebatına ve kuvvetine bağlı olarak farklı ebatlarda hücreler birbirine bir modül aracılığı ile seri olarak bağlıdır. Her modül bir güvenlik sistemi (BMS Battery Management System) ile entegre çalışır. Orjinal TOYOTA Lityum İyon akülerle gelen ekipmanlarda ilave bir ekrana ihtiyaç duymadan ana ekran üzerinden BMS sisteminden aldığı verileri de birleştirerek tüm performans kriterlerini kullanıcıya göstermektedir.
Lityum İyon akülerle donatılmış ekipmanlar hem sıcak hem soğuk ortamda çalışabilir ve işletmenize ekonomik avantajlar sağlar.
50 Ah kapasitesinde bir akü ile çalışan bir transpalet, işletmenizdeki ihtiyacınızın %70 ini karşılayabileceğini biliyor muydunuz? Tam kapasiteli bir akü ile ne kadar süre ve ne kadar elleçleme yapabileceğinizi siz düşünün. Toyota orjinal Lityum İyon akülerinde modüler yerleştirilen hücreler sayesinde herhangi bir ağırlık eklemeden istediğiniz performansı rahatlıkla alabilirsiniz. Özel tasarlanmış modüllere servis müdehale süresi kısa, aktif kullanım süresi uzundur.
TOYOTA orjinal Lityum İyon aküler enerji tasarrufu, hızlı servis kolaylığı ve gelişmiş güvenlik sunar. Aküdeki güç kaybı minimum ama fırsat şarjı ile sürekli kullanıma uygun çalışma imkanı sözkonusudur. Soğuk hava deposunda çalışan Lityum İyon akülerde, Kurşun Asit akülere göre çok daha az performans kaybı olmaktadır.
TOYOTA standart Li-İon aküler soğuk hava deolarında çalışmak için elverişlidir. Şarj edilmesi gereken sıcaklık +5 derece ve üzerinde olmalıdır.
Soğuk hava deposunda 2 saaten fazla çalışma sözkonusu ise ekipmanın soğuk hava deposunda şarj edilebilmesini sağlayan özel ısıtmalı Lityum İyon akülerle teslim alınmasını önermekteyiz. Terleme sorunu oluşmaması için ekipmanların dış alana çok sık çıkmaması gereklidir. Normal çalışma ortamına göre %5 ile %10 güç kaybı yaşanacağı her zaman öngörülmelidir.